mehmet kerem özel'in hayata ve sanata dair yaşadıklarını, takip ettiklerini, tanık olduklarını ve izlenimlerini paylaştığı günlüğü. [for english version please visit danzon2017.blogspot.com.tr]
5 Eylül 2013 Perşembe
tanztheater wuppertal pina bausch'un jübile sezonu
Kinotrailer Pina40 from Siegersbusch on Vimeo.
bu akşam wuppertal'de tanztheater wuppertal'in 40. sezonu başlıyor. "jübile sezonu" olarak hazırlanan 2013-2014 döneminde ağırlıklı olarak wuppertal'de, ayrıca düsseldorf ve essen'de 130 etkinlik planlandı. dönem içinde yurtdışına yapılacak turneler ise bu sayının dışında.
wdr'den marion meyer bu vesileyle tanztheater wuppertal'in teknik yöneticilerinden manfred marczewski ile bir söyleşi yapmış:
pina bausch ile ilk defa nasıl karşılaştınız?
pina'yı 1980'den beri tanıyorum. o zaman operaevinde teknisyen olarak işe başlamıştım. pina, tam da kapının ağzında durduğu için tanıştığım ilk insandı.
ilk seyrettiğim prova "café müller"di. daha önce hiç böyle bir şey seyretmemiştim. wuppertal'de tiyatroda kalmamı sağlayan bu ilk deneyimdir. diğer teknik bölümlere nazaran tanztheater'da severek çalıştım. nedenini bugüne kadar bilebilmiş değilim ama tanztheater hep çalışması zor bir bölüm olarak bilinir.
teknik ekip için en büyük meydan okumalar hangileri oldu?
sahne tasarımları çok özeldi. evet, özeldiler ama hiç de öyle karmaşık değildiler. yıllar geçtikçe daha teferruatlı ve komplike hale geldiler. mesela, evvelden sahnede suyun nasıl kullanılacağına dair çok fazla bilgi ve tecrübe yoktu. "arien"de sadece folyolar yapıştırırdık ve tabii ki her seferinde sugeçiren noktalar olurdu. su elektrikle ve ahşapla pek iyi geçinemez... (gülüyor) bu zor bir durumdu. schauspielhaus'da (wuppertal'deki tiyatro binası) "macbeth-yapıtı"nın bazı gösterimleri iptal edilmek zorunda kalınmıştı, çünkü orkestra çukuruna su sızıyordu. eskiden, sahnede sudan hep nefret etmişimdir. bugünse artık her şey daha basit ve kolay çünkü su kullanılan bütün havuzlar kaynaklanıyor ve biz de sahnenin sugeçirmezliğinden %100 emin olabiliyoruz. tabii, turneye gittiğimiz tiyatrolarda çok dikkatli olmamız gerekiyor, gerçi şimdiye kadar başımıza hiç bir vukuat gelmedi.
sahne tasarımları arasında sizce en zoru hangisi?
"wiesenland" derim. yosunlanmış kayalardan oluşan tasarım müthiş güzel - tabii ki dik durduğunda. esas sorun bu beş tonluk kaya yüzeyinin dört motorla yükseltilip farklı dört motorla alçaltılması. yükün, sahnenin üzerindeki çatı konstrüksiyonuna taşıtılması gerekiyor ki, bu çok zor ve ayrıca statik olarak hesaplamalar gerektiriyor. bu yapıtla turneye gitmeden önce gideceğimiz yapıyı önceden görüp onun için de ölçümler ve hesaplamalar yapıyoruz.
en çok hangi ülkeye turneye gitmeyi seviyorsunuz?
ingiltere'ye. geçen yıl kültür olimpiyatlarında on yapıtla londra'daydık - bu tam bir logistik meydan okumaydı. sadece 50 tır sahne tasarımlarına dair parçaları taşıdı. değişimli olarak iki tiyatroda sahneye çıktık. sadler's wells tiyatrosu çok küçük olduğu için, hiç bir şeyi depolamaya yer yoktu. sökülen her şeyin, anında tırlara yüklenmesi gerekiyordu.
1981'deki "bandeneon"da orada mıydınız; pina bausch provaya devam ediyor olmasına rağmen, zaman kısıtlamasından dolayı sahne teknisyenlerinin sahne tasarımını sökmeye başladığı ve bu "teknisyenlerin sökme" sahnesinin yapıtın içine yerleştirildiği?
evet, oradaydım. bu, daha sonraları sahne teknisyenlerinin arasında sık sık söylenen bir şakaya dönüştü: "provayı bölme, yoksa kendini yapıtın içinde bulursun". ancak bir daha böyle bir şey gerçekleşmedi.
prömiyerden ne kadar zaman önce nasıl bir sahne tasarımı olduğunu bilirdiniz?
sahne tasarımcısı peter pabst pina bausch'a farklı öneriler sunardı. bir zaman sonra biz de dahil olurduk, gerçekleşmesi halinde nasıl sorunların çıkabileceği konusunda görüş bildirmek için. ve prömiyer öncesinde hep çok az zaman kalırdı, pina kararını her seferinde oldukça geç verirdi. atölyeler tasarımları bu yüzden ucu ucuna yetiştirirdi. bugün artık bu mümkün olamaz, çünkü elemanları iyice azalttılar.
pina bausch'la çalışmak nasıldı?
pina çok uyumlu bir insandı. onunla hiç, önemli anlamda bir sorun yaşamadım. hiç bir zaman. karşılıklı olarak hiç böyle bir duruma düşmedik. benim için her zaman çok netti. provalar çok uzadığında, gerçi bu can sıkıcı bir durum olsa da, pina neyse oydu. bu şekilde çalışmıyor olsaydı, eminim ki tanztheater bu kadar başarılı olamazdı.
vefatından beri eksikliğini duyduğunuz bir şey var mı?
evet, ne diyebilirim? pina tabii ki. bu kadar uzun beraber çalışınca... biz hepimiz tanztheater'ı onun bakış açısıyla yaşatmaya çalışıyoruz. teknik ofiste temelde çalışma temposu açısından hiç bir şey değişmedi. tek farklılık, her sene her seferinde bir meydan okumaya dönüşen ve heyecanla beklenen yeni yapımların olmaması.
şimdi jübile sezonu kapımızda. bu sizin için ne ifade ediyor?
bütün bir sezonda 14 farklı yapıta hazırlanacağız, ayrıca essen ve düsseldorf'da ve yurtdışında da turnelerimiz olacak. bayağı bir spor yapacağız (gülüyor).
jübile sezonunu "palermo palermo" açıyor. bu yapıt ne tür zorluklar getiriyor?
yapıtın başında sahne ağzında tuğlalardan bir duvar örülü; dört ton ağırlığında. bir kaç dakika sonra bu duvar geriye doğru yıkıldığında, oldukça şiddetli bir etki yaratıyor. esas sahne zeminin koruyan ikinci bir zemin var. duvarın arkasında sahne gerisine giden on tane ip var, bunlardan beşi altta beşi üstte. ben duvarın arkasında duruyorum ve bunları elle çekiyorum, bir yandan da telsizle sahne arkasındaki arkadaşıma bu tellerin ne kadar gerilmesi gerektiğini bildiriyorum. amacımız duvarın eşit şekilde yıkılması, ancak her zaman başarılı olamıyoruz.
Güzel haber ve çeviri için çok ama çok teşekkürler. Umarım bu sene bunları Wuppertal'de izlemek bana da nasip olur...
YanıtlaSilbir şey değil; pina bausch'un yapıtlarını seven birilerine ulaşmak beni çok memnun ediyor..
YanıtlaSilumarım wuppertal'e gidebilirsiniz; bir aksilik olmazsa bu sezonun ilk yarısında ben de oralarda olacağım; barmen operası'nda rastlaşmak üzere :)