mehmet kerem özel'in hayata ve sanata dair yaşadıklarını, takip ettiklerini, tanık olduklarını ve izlenimlerini paylaştığı günlüğü. [for english version please visit danzon2017.blogspot.com.tr]
4 Mayıs 2012 Cuma
uğrak yeri / ridley / marçalı
gece inmiş şehre; bir apartmanın çatı terasındayız. önümüzde bir vadinin yamaçlarını tıkabasa doldurmuş apartmanlar. pencerelerin bazılarında ışık yanıyor; vitrin gibi bazılarının içindekilerin silüetleri seçiliyor, bazıları televizyonun ışığıyla aydınlanıyor, yakındaki birinde bilgisayar ekranında youtube izleniyor. başımızı öne uzatınca altı kat aşağıda sokak gözüküyor; bir araba tırmanıyor yokuşu, tek tük insan geçiyor. uzakta köprünün ışıkları, vapur düdüğü, tramvay sesi…
içeri alınıyoruz; bizler sandalyelere yerleşirken bir kadın ileri geri dolanıyor etrafta; huzursuz, kaygılı. içerisi dağınık; bir koltuk, bir masa, paketlenmiş eşyalar, kutular, yırtık kağıt parçaları; sanki bu mekana yeni taşınılmış ya da bu mekandan yarın taşınılacak gibi. kadının gözü açık teras kapısına takılıyor; birisini bekliyor.
bir zaman sonra, az önce bizim de girdiğimiz teras kapısında genç bir oğlan beliriyor. kadın fark ediyor, bakışıyorlar, oğlan içeri giriyor; tereddütlü konuşmaya başlıyorlar. açık kapıdan şehrin sesi mekanı doldurmaya devam ediyor. neden sonra kadın kapıyı kapatıyor.
kadın, oğlan ve bizler bu dağınık, sıkışık mekanda dipdibeyiz; sanki yaşadığımız şehirde bir oturma odasına hasbelkader konuk olmuş, oradaki iki kişinin arasında yaşanacaklara tanık oluyoruz. dibimizde, yanı başımızda, hemen önümüzdeler; el uzatma mesafesi bile değil aramızdaki uzaklık; sadece parmak uzatmak yeterli onlara dokunmak için.
bütün bu mizansen (teras – şehir manzarası – dağınık mekan – yakın mesafe) tanık olduğumuz hikayenin uzağında olmadığımızı; içimizde, yakınımızda geçtiğini/geçebileceğini fark ettiriyor bize.
bir anne ile bir oğulun hikayesi; oğlunu kaybetmiş bir anne ile annesini kaybetmiş bir oğulun. anne ile oğulun kayıplarıyla başa çıkma halleri; iki yaralı insanın yaralarını sarma, hatta dağlama çabaları.
gerisi?
gerisi: philip ridley’den -yine- enfes bir metin, sami berat marçalı’dan -yine- sade ve titiz bir reji, ve ipek bilgin ile barış gönenen’in cesur ve incelikli oyunculukları.
“uğrak yeri” craft tiyatro’da.
uğrak yeri demişken, pelin pembesi'nden geliyorum, iyi oldu da geldim. selamlar, eline sağlık.
YanıtlaSilhoşgeldin.. :)
YanıtlaSil