mehmet kerem özel'in hayata ve sanata dair yaşadıklarını, takip ettiklerini, tanık olduklarını ve izlenimlerini paylaştığı günlüğü. [for english version please visit danzon2017.blogspot.com.tr]
8 Şubat 2012 Çarşamba
rutin ile normal / akyay ile marangoz
"rutin" ve "normal" zeynep tanbay dans projesi'nden iki dansçının ilki kısa, ikincisi orta metrajlı koreografileri. ilki evrim akyay'ın, ikincisi alper marangoz'un. "rutin" ile normal" ocak'ın son iki pazartesisi garajistanbul'da sahnelendiler.
...
evrim akyay'ın "rutin"i, altına philip glass'ın müziğinin döşendiği koreografik bir kuartet.
yapıt, strüktür olarak tıkır tıkır işliyor: ikili eşleşmeler, duolar (özellikle alper marangoz ile bengi sevim'in duosu çok iyiydi), unisonlar, ters eşleşmeler, kesintisiz bir akıcılıkla birbirine bağlanan hareketler.. ancak; ne kadar iyi çözümlenmiş olsa da, çokca rastlanan, pek bir özelliği olmayan, gittikçe de biteviyeleşen bir iş "rutin". taa ki!
evet, taa ki!
"rutin"in son 5 dakikasını ele vermek istemiyorum. ancak şu kadarını söyleyebilirim: basit bir fikir, belki "çılgınca" bir fikir, bir kıvılcım, bir "tık" herşeyi değiştirebiliyor. bir anda sizi kendinize getiriyor, rutinden koparıyor, uyandırıyor, diriltiyor.
...
alper marangoz'un "normal"i ise; kalabalık dansçı ekibi, 35 dakikaya varan süresi ve özel olarak hazırlanmış ses/müzik tasarımıyla (burçin vural), ışığıyla (arek nişanyan) iddialı bir iş. zaten 2010 avrupa kültür başkenti katkısıyla tasarlanmış, sahnelenmiş, 2011'de ljubljana'daki 6. balkan dans platformuna katılmış. cemal reşit rey'deki ilk sahnelenişini seyretmişim meğer, izlenimlerimi buraya yazmışım hatta, ama bu sefer izlerken hiç bir sahnesini hatırlamadım; sanki ilk defa izliyormuş gibiydim.
"normal"in bir hikayesi var gibi; bir ara gestuslar bile giriyor işin içine, sanki...
bir topluluk; uyanıyor... keşfediyorlar; bedenlerini, kapasitelerini... birbirlerine uymaya çalışıyorlar; aralarından ayrıksılar da çıkıyor... müdahele edenler, kaçıp gidenler, başına buyruk takılanlar...
"normal"in özellikle ilk 10 dakikasında ses tasarımı çok güçlü bir katkı sağlıyor atmosferin yaratılmasında. ikinci on dakikada bir dağınıklık var; yoğunluk kayboluyor.
yapıtın en zayıf tarafıysa sonu; sanki nasıl bitirileceği bilinememiş; de, bir noktada "keselim artık" denmiş gibi. çünkü tam "bu iş nereye evrilecek" diye merak etmeye başlamışken pat diye sonlanıyor.
...
"rutin" ile "normal"i garajistanbul'da kaçıranlar, 17 ve 24 şubat'ta aksanat'ta yakalayabilirler.
Eleştirileriniz için çok teşekkürler.
YanıtlaSilEvrim ve Alper
bir şey değil.. keyifle izledim, severek yazdım :)
YanıtlaSil