mehmet kerem özel'in hayata ve sanata dair yaşadıklarını, takip ettiklerini, tanık olduklarını ve izlenimlerini paylaştığı günlüğü. [for english version please visit danzon2017.blogspot.com.tr]
25 Ağustos 2011 Perşembe
calcutta / louis malle
363 dakikalık "l'inde fantome"a dalmadan önce, derinlik sarhoşluğuna alışmak için "calcutta" ile başladım malle'in hindistan izlenimlerine. "calcutta" ise; her yaştan erkeğin suda yıkanma görüntüleriyle başladı.
su ganj nehri değil, zira kalküta hindistan'ın doğu kıyısında bir liman kenti. ama malle hindistan deyince akla ilk gelebilecek imajlardan biriyle, ganj'da yıkanarak ibadet edenlerinkinin bir benzeriyle başlamayı yeğlemiş filmine.
aklıma pina bausch'un "nefes"i geldi; ne çok konu edilmişti hamam sahnesi; bausch'un oryantalistliğinden girip kolaycılığından çıkılmıştı. ama demek ki, en azından bir yerden başlayabilmek, içine girebilmek için güvenli bir su, insanların zihinlerine yerleşmiş genelgeçer imajlar. hele de belli bir izleği takip etmeyen, izlenimlerin kolaj mantığı ile arka arkaya yerleştirildiği bir kurgu tercihinde -ki malle'in belgeseli de aynı mantıkta-, usul usul bir kenarından örmeye/dikmeye/boyamaya başlamak için hiç de uygunsuz bir yöntem değil demek ki...
malle 99 dakika boyunca, belli bir anlatım çizgisi izlemeden kamerasını gezdirmiş kalküta'da; konudan konuya, mekandan mekana atlayarak, bazı konulara tekrar dönerek... kah geniş planlarla meydanlara odaklanarak... kah yakın plan portre çekimleriyle kalküta'nın atmosferini insan suretlerinin peyzajında arayarak.
yabancı bir gezginin kolayca kapılabileceği ilginç, egzotik görüntüler de takılmış kamerasına; ancak, içerden birinin samimiyeti de eksik değil.
25 katlı bir ofis bloğunun "zanaatkarane" inşa edilmesine tanık olmak ne kadar şaşırtıcıysa, bir ölüm evinde son saatlerini yaşayan hintlilerin görüntüleri, veya tecrit edilmiş lepralıların hikayesi de bir o kadar iç burkultucu.
"calcutta"yı seyretmesi oldukça zor; belgeselin büyük bir bölümü yoksul, harap, sağlıksız ve pislik içindeki mahallelerde geçiyor; slum'larda. çöpü üç aydır alınmamış sokaklarda gezinen çıplak çocuklar, lağımlardan beslenen domuzcuklar, bir deri bir kemik iskelet köpekler; sefaletin dibinde bir yaşam.
zaman zaman da vali konağının önündeki meydana dönülüp her türden protesto gösterileri kaydedilmiş. ve bunlara; yalıtılmış yemyeşil peyzajda kalburüstü hintli hanımların beyaz mini şortlarla golf oynadıkları görüntüler eşlik ediyor.
sözkonusu hindistan olduğunda inançlar da kapsamlı bir yer tutuyor belgeselde. ölü bir kadının yakılmasını seyrettiriyor malle bizlere; bütün detaylarıyla; ölü kadının yüzünü uzun uzun çekerek; kuru dalların nasıl kadının bedeninin altına ve üstüne yerleştirildiği; yapılan dinsel tören; kadının örgülü saçlarının bir sürü el tarafından açılıp dağıtılması, kocasının kadının yüzüne ve saçlarına sürdüğü yağ; ve önce kocasının, ardından diğer erkek akrabaların ellerinde alevli saman meşaleleri nasıl ateşe verdikleri ölü bedeni.
belgeseldeki başka bir ritüel ise bana fransa'nın akdeniz sahilinde saintes maries de la mer kasabasında çingenelerin azizesi koyu tenli "denizin meryemi" sara için yapılan yıllık ayini hatırlattı. kalküta'daki ise; brahma'nın karısı, bilgelik tanrıçası saraswati için; adları bile neredeyse aynı.
saraswati'nin süslü püslü heykelleri önce bütün bir gün boyunca kalküta'nın sokaklarında dolaştırılıyor ve akşama doğru deniz kenarına gelinip heykel suya yüzüstü atılıyor. tabii kalküta'da bu ritüel için her yıl sayısız heykel yapılıyor, her aile kendi saraswati'sini dolaştırıyor. fransa'da ise tek bir azize sara heykeli kiliseden alınıp denize kadar taşınıyor.
kökeni hindistan olan çingenelerin coğrafyalar aşarak taşıdıkları kültleri ve ritüelleri...
1969'dan 2011'e; 42 yıllık bir belge. belli ki daha da kalacak geleceğe; eskimeden, diri.
oralara gitmişliğim yok ancak seyrettiğim görüntülere hiç yabancı değilim; ne zaman ne yer olarak.
belgeselin anlatıcısı malle'in kendisi; sivri, eleştirel yorumları az ve öz; söz daha çok görüntülerin gücünde.
çarpıcı bir belgesel.
çok merak ettim, nasıl bulabilirim acaba?
YanıtlaSilcriterion collection'ın eclipse serisinden malle'in bütün belgesellerini içeren 6 disklik bir set var. ben onu edindim.
YanıtlaSil