mehmet kerem özel'in hayata ve sanata dair yaşadıklarını, takip ettiklerini, tanık olduklarını ve izlenimlerini paylaştığı günlüğü. [for english version please visit danzon2017.blogspot.com.tr]
17 Aralık 2009 Perşembe
saray ozanları'dan müzik ziyafeti
geçtiğimiz cumartesi sabahı gün ağırırken berlin’e doğru yola çıkmadan önce, cuma gecesi, yılın en mükemmel konserlerinden birine tanık oldum cemal reşit rey konser salonu’nda.
bu sezon, eski yıllara nazaran konser salonlarının yolunu daha az tutar olsam da bu konserin “yılın konseri” olduğu konusunda iddiacıyım.
uzun zamandır da bekliyordum bu konserin gerçekleşmesini; albümü 2006 yılında çıkmıştı ve çıkalı beri dönüp dönüp tekrar dinlediğim, doyamadığım, hayran olduğum bir albümdü. konser de albüme yakıştı, unutulmayacak bir dinleti oldu.
“minstrel’s era” adlı, sadece ingilizce başlığı olan albümün yaratıcısı kemençe ustası derya türkan. ona viyolonselde uğur ışık, kontrabasta benzersiz katalan usta renaud garcia-fons eşlik ediyorlar.
albüm ve konser, 17. yüzyılda dimitri kantemir ve ali ufki’nin derlediği notalarla günümüze kalmış osmanlı ezgilerinin günümüz anlayışıyla yorumlanmasından oluşuyor. düzenlemeleri türkan, ışık ve garcia-fons birlikte yapmışlar.
ilk bakışta kolay kolay yanyana getirmeyi düşünmeyeceğiniz üç çalgının sesleri birbirilerine o kadar yakışmış ki, o kadar damıtılmış, saf bir yorum ki icra edilen, dinleyici olarak size düşen huşu içinde müziğin içine girmek sadece.
bir klasik oda müziği konseri, veya bir caz dörtlüsü dinliyor gibisiniz; o kadar çağdaş, o kadar kadim, o kadar klasik ki!
ve o kadar etkileyici ki, konser ortamının yersiz hışırtılarını, gürültülerini, fısıldaşmalarını bile duymaz, hepsinin üzerine çıkar oluyorsunuz; müzik sizi alıp başka bir dünyaya götürüyor.
derya türkan ve uğur ışık, uzaktan da olsa çalışmalarını/albümlerini takip ettiğim iki genç usta, ancak albüm çıktığı zaman beni asıl meraklandıran katalan kontrabasçı renaud garcia-fons’un varlığıydı.
solo, caz üçlüsüyle, akordeonlu ikilisiyle veya akdeniz coğrafyasından kalabalık bir müzisyen grubuyla yaptığı birbirinden farklı albümlerin istinasız hepsine hayran olduğum garcia-fons’u, bir gün türkiyeli bir sanatçının albümüne katkı yapmış görmek hem çok mutlu etmişti beni, hem de umutlandırmıştı. öyle de oldu; yukarda anlattığım üzere mükemmel ötesi bir albüm “minstrel’s era”.
konser de aynı mükemmelliyetteydi, hatta daha fazlasıydı, çünkü canlı icranın getirdiği anlık doğaçlamalarla, küçük detaylarla farklı yerlere giden yorumlarla zenginleşti müzik.
türkan, ışık ve garcia-fons o akşam, albümdeki parçalar dışında, bir-iki yeni düzenleme daha sundular; umarım bunlar yeni bir albüm çalışmasının habercisidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder