son zamanlarda blogumun içeriği konusunda aklıma takılan bir şeye, bağlamı biraz farklı da olsa, bu sabah bir gazete yazısında denk geldim:
"Her tarafına kirlilik, yapış yapış
balçık bulaşmış bir ortamda
güven, umut mümkün mü? Ahlâk
ve adalet en basit haliyle sukuta
erdi. Fırtına dindiğinde teknemiz
nerede olacak bilen yok? Bu iç
sıkıcı pokerde son el gelmek
bilmiyor...
İşte hal bu iken şu konser, bu kitap,
öteki sergi deyip yazmak mümkün.
Lâkin gereksiz."
bu çalkantılı dönemde ben, herşeye rağmen (ve belki de, bütün bu olumsuzluklardan kaçmak, sakınmak için -ki mümkün mü emin değilim-) bu "gereksiz" şeyi yapmaya devam edeceğim sanırım, ancak böyle ayakta/hayatta kalmayı becerebilirim gibi geliyor...
HEPIMIZ AYNI DURUMDAYIZ.
YanıtlaSilBU DINMEYEN FIRTINADA
KUCUK, YIPRANMIS SANAT TEKNEMIZDEN
BASKA UMUT VEREN BIRSEY YOK.
BIZLERI YAZILARINIZLA DUNYANIN PEKCOK YERINDEKI GUZELLIKLERI
ANLATARAK SOLUKLANDIRIYORSUNUZ.SAKIN BIRAKMAYIN.
Merhaba,
YanıtlaSilçok haklısın ilk önce ayakta, dik ve düzeyli kalmak, bu duruşumuzu da paylaşarak soluk almak durumundayız.
2010'a bu kafayla giriyor, seni yürekten kucaklıyor, sevgi ve selamlarımı yolluyorum...