"Koç Holding... sponsorluğunda İstanbul Kültür Sanat Vakfı... tarafından bu yıl 11. kez düzenlenecek olan Uluslararası İstanbul Bienali’nin açılışı dün akşam Antrepo No 5’te yapıldı... Açılış törenine aralarında Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay..., İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Şakir Eczacıbaşı..., İKSV Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Asım Kocabıyık..., Koç Holding CEO’su Dr. Bülent Bulgurlu..., İstanbul Vali Yardımcısı Feyzullah Özcan..., Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan..., Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı..., İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı...’nın da bulunduğu 3 bini aşkın konuk katıldı.... Sunuculuğunu Mehmet Ali Alabora...’nın üstlendiği törenin açılış konuşmasını İKSV Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Asım Kocabıyık... yaptı. Tören, 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Yürütme Kurulu Başkanı Şekip Avdagiç...’in konuşmasıyla devam etti. Koç Holding CEO’su Dr. Bülent Bulgurlu... ise Bienal’e sponsor olmaktan memnuniyet duyduklarını dile getirdi. Konuşmaların ardından katkılarından dolayı Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay...’a plaket verildi."
[haberi ve fotoğrafı milliyet gazetesi'nden aldım, "üç nokta"ları ben koydum; bu da bienâl'e benim katkım olsun.]
Ne kadar gösteri toplumu olduk böyle, AKM bitirilmezken, İstanbul 2010'un sözümona sahnesiz kültür başkenti olmuşken nasıl oluyor da Kültür bakanı çıkıp o plaketi alabiliyor. Ve iksv, bence işlevini kaybetme noktasına geldi. Seyirciler olarak allah başımızdan eksik etmesin diyorum ama geldiği noktayı da serinkanlılıkla tartışmamız gerek. Bu arada Bienal bahane Sarkis retrospektifi şahane... Sergiyle birlikte paralel gösterilecek "sitede" filmlerine dikkat. Monsieur Sarkis harika bir seçki oluşturmuş 2-11 ekim arası istanbul modern sinemada...
YanıtlaSilPolitik Bienal’in Eleştirisine Katkı: Zaaaaaaaart!
YanıtlaSil11 Eylül gecesi, 11. Uluslararası İstanbul Bienali’nin
açılışı için biz de Antrepo’daydık. Boşlukta öylece
salınıp anlamsız bir tekerlemeye dönüşen alabildiğine
“radikal” sözlerinizin karşısına sözle çıkarak bu anlamsız
karmaşaya katılmak için değil, bu gösteriyi “zaaartlamak”
için. Sponsorlarınızın, korumalarınızın, sahte gülümsemeli
bakanlarınızın ekşi şarap kokularının (catering çok zayıftı
dostlar, iki leblebiyle sponsor olunuyorsa seneye de biz talibiz!)
sindiği o salonda çınlayan “ya sosyalizm ya barbarlık”
sözlerinize ancak “zaaart” denir çünkü, gerisi laf-ı
güzaftır.
Dün gece, sinizm çağında sözün hiçbir anlamının
kalmadığının, her sözü yutan ve içeriksizleştiren kavramsal
bir boşlukta yaşadığımızın bir başka örneğiydi. Kelamın
kendisi artık anlamsızlaşmıştır. Kürsüden haykırdığınız
“her burjuva suçludur” lakırdısının hemen ardından Koç
Holding CEO’sunun ve Kültür Bakanı sıfatını taşıyan zatın
konuşmalarını aynı şevkle alkışlamanız sinik bir gösterinin
bir kanıtı değil de nedir?
Neyse ki dün gece kulaklarımıza fısıldadığınız özgürlük
hayallerini hatırlamak için bu oyuna ihtiyacımız yok. Ama endişe
etmeyin, bizim de hatırladıklarımız var. Bu müstesna geceyi bize
bahşeden Koç Holding’in rahmetli babasının 12 Eylül askeri
müdahalesinin hemen akabinde cuntacı generallere yazdığı takdir
ve nasihat dolu mektubu hatırlıyoruz örneğin. Ne dersiniz, bir
sonraki gösteriniz için işinize yarar mı?
Otuz yıl önce keyfimizi feci kaçırdılar, canımızı fena
yaktılar bu ülkede. Bugün yastaydık ama yarın kaldığımız
yerden devam edeceğiz. 6-7 Ekim tarihlerinde IMF ve Dünya Bankası
mahlasını kullanan 13.000 soyguncu İstanbul’da olacak. Biz de o
günlerde onların keyfini kaçırıp, İstanbul sokaklarını onlara
dar edeceğiz. Gelin bizim direniş şenliğimiz onların kâbusu olsun.
Gölgemiz Yeter!
Direnistanbul Kültür Komiserliği
Direnistanbul Popüler Propaganda Şebekesi
Beğenal Rezil Ordu Korosu
Direnistanbul Proletkult Komiteleri