12 Mart 2018 Pazartesi

sahne simyacısı phia ménard'dan rameau operası: "et in arcadia ego"


opéra comique, paris'te repertuvarı ağırlıklı olarak fransız barok operalarından oluşan ulusal bir opera kurumu. üç yıl önce, kapsamlı bir restorasyondan sonra açıldığından beri programını; sadece fransız repertuvarıyla sınırlı tutmuyor, gerek çağdaş operalarla, gerekse de çağdaş mizansenlerle çeşitlendiriyor. örneğin 2017 sezonunda sahnesinde nicolas stemann rejisiyle philippe manoury'nin "kein licht" operasının dünya prömiyeri gibi cesaretli denemelere tanık olduk. 2018 sezonu programında ise phia ménard ve aurelien bory gibi daha önce opera sahnelememiş ama sadece fransa'nın değil dünyanın en ilginç gösteri sanatları yönetmenlerinin isimlerine rastlayınca çok heyecanlandım. opera comique 2018’de ayrıca, karl heinz stockhausen gibi "damardan" çağdaş bestecilere de kapılarını açacak. 2018 sezonu açılışı ise, genç kuşaktan fransız bir sahne yönetmenine,  yukarıda adını andığım phia ménard'a teslim edildi; fransızların en önemli barok opera bestecisi jean-philippe rameau'nun farklı yapıtlarından müziklerle oluşturacağı bir derlemeye mizansen yapması için.


phia ménard ve christophe rousset aftertalk'da 
(fotoğraf: mehmet kerem özel, şubat 2018 paris opera comique)

ménard ne robert carsen, pierre audi, peter sellars veya christof loy gibi sadece opera sahnelemekte uzmanlaşmış, ne de krzysztof warlikowski, katie mitchell veya william kentridge gibi sıklıkla opera sahnelemiş bir yönetmen. avrupa'nın beyaz saçlı, tutucu opera seyircisi, çağdaş yorumlara imza atsalar da sadece operada ürün verdikleri (dolayısıyla "müziği" çok iyi bildikleri ve mizansenlerini müziğin hizmetine sundukları) için ilk saydığım gruptakilere hayran, ikinci gruptakilere ise müsamalıdır.
bir de menard gibi opera sahnelerinde ender iş yapan, dans/tiyatro alanında ünlenmiş yönetmenler vardır ki, onlar seyircinin az çok ama mutlaka bir kesimi tarafından yuhalanmaktan kurtulamazlar. yıllar önce arte’den naklen yayında italya tiyatrosunun asi kızı emma dante’nin, la scala sezon açılışındaki carmen operası alkışında yuhalanmasını, ve yanındaki orkestra şefi daniel barenboim’un sarılarak, elini tutarak ona destek olmaya çalışışını unutamıyorum.
phia ménard da bu alana ilk defa girdi; hele de fransız barok operasının "kabe"sine, fransız operasının babası sayılan bestecinin müzikleriyle!
ve beklediğim gerçekleşti. seyirci müzisyenlere hakkını verdi; fransız barok müziği konusunda uzman şef christophe rousset’yi, onun kurduğu orkestra les talents lyriques’i ve yapımın tek şancısı, “opera comique'in yükselen yıldızı” mezzo-soprano lea desandre'yı bravolarla taçlandırdı, faturayı ménard’a kesti, onu feci şekilde yuhaladı; 11 şubat’ta izlediğim son temsil sonrasında yüksek ve pes perdeden buuuuuu’lar salonda yankılandı.
her ne kadar phia ménard'a hayran olsam da, maalesef ben de hayal kırıklığına uğradım; yetkin ve olgun bir ürün ortaya koyamadığını düşünüyorum, ancak yuhalanmayı hak edecek kadar da niteliksiz değildi.

projenin fikir babası şef christophe rousset idi ve büyük ihtimalle müziklerin seçimi ona aitti; ancak yine de ménard’ın ve dramaturg éric reinhardt’ın işi bence epey zordu: rameau’nun çeşitli operalarından bir araya getirilen müzikleri, yoktan var edecekleri bir konsept ve dramaturji çerçevesinde birleştirip yeni bir bütün yaratmak.
eğer bir filmi veya gösteriyi merakla bekliyorsam hakkında önceden hiç bilgi edinmem; kitapçığa hiç bakmam, hiç hazırlık videosu veya fragman izlemem; gösteriyle, herhangi bir şekilde önceden bilgilenmeden, biriktirmeden, dolmadan, bakir bir karşılaşma isterim. bu sefer de öyle yaptım. ménard'ın işine dair tek bildiğim, gösteriyle aynı adda nicolas poussin’in, yeryüzündeki cennetimsi yer arcadia’da bile ölümün var olduğunu imleyen o ünlü tablosuydu: “et in arcadia ego”.


(fotoğraflar: pierre grosbois)

gösteri 80 dakika sürdü; üvertür dahil dört bölümden oluşuyordu, her bölüm arasında yaklaşık 10’ar dakika rameau’nun orkestral eserleri çalınırken sahnenin önüne inen demir perde üzerine projeksiyonla büyük puntolu metinler yansıtıldı.
sahne her seferinde açıldığında bir öncekiyle alakası olmayan bir sahne tasarımı vardı. ménard her bir sahneyi, eski işlerinden aşina olduğum malzemeler ve fikirler kullanarak oluşturmuştu; kendi kendine eridikçe dönüşen buzlanmış kumaşlardan heykeller, görünmeyen iplerle dönüşüm geçiren kostüm, içi hava doldurulan siyah devasa balon.
belli ki her biri birbirinden bütünüyle farklı ekipman gerektiren bu sahne tasarımlarının değişimi ve hazırlığı için her seferinde uzun aralara ihtiyaç vardı ve bu sorun karartılmış oditoryumda oturmak zorunda olan seyircilere metin okutularak zaman kazanma yoluyla çözülmüştü. sanırım işin en büyük handikapı da buydu.

kelimenin anlamıyla tam bir gösteri sanatları simyacısı olan phia ménard'ın kendi topluluğu compagnie non nova ile sahneye koyduğu yapıtlardaki en güçlü iki yönü bana göre, sahnede daha önce kullanılmamış malzemeleri keşfetmesi, bunları beklenmedik şekilde dönüştürmesi ve, genel tasarım tavrı olarak az ve öz davranması.
ondan seyrettiğim ilk işi; rüzgarı, evet yapay rüzgarı ve plastik torbaları kullanarak sahnelediği "l'apres midi d'un foehn" idi. güya çocuk oyunuydu, ama nice yetişkin oyununa gerek fikir, gerek dramaturji, gerek fikrin mükemmel bir şekilde uygulanması anlamında fark atan üstün nitelikte bir işti. ménard'dan bir de, bizzat kendisinin dans ettiği "vortex" adlı işini seyretme şansım oldu; diğeriyle aynı ekipmanı ve fikri kullanıyordu ancak bu sefer tam da yetişkinler için "karanlık" bir iş çıkarmıştı ortaya.
ménard bu sefer maalesef az ve öz davranamamış, kanımca "israfa kaçmış";  anlı şanlı bir opera kurumu, büyük ve görkemli bir prodüksiyon olarak sezon açılış gösterisi ve rameau müziğiyle karşılaşmanın altında ezilmiyim derken, kendini de tekrarlayan bir manyerizm tuzağına düşmüş.
güçlü bir fikre dayanan sakin ve yalın bir prodüksiyon yerine, tasarım anlamında her telden çalan bir işe imza atmış. halbuki, sonradan program kitapçığına baktığımda gördüğüm üzere çok da basit bir fikirden yola çıkmış meğer: bir kadının hayatında üç evreyi; doğum, gençlik ve ölümü anlatmak. keşke sadelik sadece konsept/anafikir ile sınırlı kalmasaymış.

şimdi merakla ekim 2018'i bekliyorum: aurelien bory'nin gluck'un "orpheus et eurydice" operası yorumunu.

hamiş:
yapımın tamamının video kaydı 9 ağustos 2018'e kadar culturbox'dan ücretsiz izlenebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder