7 Aralık 2013 Cumartesi

NRW058 kişisel PINA40'ım

 

wuppertal’e ilk defa 2004 yılında gelmiştim; tabii ki pina bausch için. yoksa bu bir vadi boyunca yüksek yüksek bacaların yükseldiği, fabrikalarla kaplı, gri, ıslak kentte ne işim olabilirdi ki.. wuppertal’i zamanla keşfettim, sevdim, o başka.

pina bausch hayattayken düzensiz aralıklarla festivaller düzenlerdi; iki-üç yılda bir, üç-dört haftalık sürelerde, wuppertal’in yanısıra düsseldorf ve essen’deki devlete ait sahnelerin hepsini kullanarak, muazzam ve dünyada eşi benzeri görülmemiş organizasyonlardı bunlar.
dünyanın dört bir yanında çağdaş dans tiyatro ve çağdaş sirk toplulukları, dünya müziği sanatçıları ve geleneksel sanat icra eden toplulukların yanısıra [aydın teker “akabı” ile, galata mevlevihanesi sema gösterisi ile bu festivallere katılmıştı], tabii ki tanztheater wuppertal festival boyunca en az on farklı yapıt sahnelerdi. üç şehirde eş zamanlı, günde bazen üç hatta dört seans olarak programlanan gösteriler gecenin geç saatlerine kadar sürer; pina bausch bütün misafir toplulukların gösterileri sonrasında sahneye gelip, emeği geçen herkese birer çiçek hediye ederdi.

topluluk geçen sene londra’da bir aylık bir maratonda on yapıt sunduklarında, pina bausch’un hayattayken planladığı son programı gerçekleştirmiş oldular; ancak sonrasında çıkan yazılardan ve röportajlardan aşırı yoruldukları anlaşılıyordu.
onlardan 40. yıl gibi önemli bir kutlama için bile olsa wuppertal’de benzer bir performansı ve programı beklemek hayal oldu. nitekim jübile sezonu denerek sezona yayılan ama özellikle kasım ayına yoğunlaşan kutlama programında beş hafta her haftasonuna birer yapıt (bir haftasonu iki yapıt) yerleştirilmişti. pina bausch hayatta olsa bu zaman zarfında altı değil, en az on yapıt sahnelenirdi.

işte, 2004’te wuppertal’e ilk gelişimi bu festivallerden birinin son beş gününe göre ayarlamıştım. doktora tezimin savunmasından bir hafta önce geçmiştim ve bu seyahat kendime verdiğim bir ödüldü; hak etmiştim. çalıştığım yerden izin ve konsolosluktan viza almak kolay olmamıştı, ama insan istedi mi, bazı şeyler ne kadar zor da olsa, başarıyor.
o ilk sefer, arka arkaya her akşam bir pina bausch yapıtı izledim: çarşamba-perşembe schauspielhaus’ta “nelken”, cuma barmen operası’nda “o dido”, cumartesi yine opera’da “nefes” ve festivalin kapanış günü olan pazar schauspielhaus’ta “danzon”.
2008’deki festivale de cuma-pazar, üç günlüğüne gelmiş, her akşam üçer gösteriden, pina bausch’un yapıtlarının yanısıra alain platel, sidi larbi cherkaoui ve bory&soltanoff’un gösterilerini de izlemiştim.

bu sefer, şansım yaver gitti, PINA40 jübile sezonunun kasım ayı programının bütününü izleme imkanı elde ettim. beş haftasonu gösteriler, söyleşiler, 23 kasım - 01aralık arasına yoğunlaşan konserler; çok güzel bir kasım ayı geçirdim..

PINA40 jübile sezonu 16-26 ocak 2014 ve 10-25 mayıs 2014 tarihlerinde yoğunlaşarak devam edecek.

….

şimdiye kadar annemi, babamı, arkadaşımı yanımda wuppertal’e sürüklemişliğim var. 
anne ile babamı kasım ayının en önemli etkinliğine, stravinksi akşamına yine buralara getirdim; annemin 4., babamın 2. gelişiydi. ama esas, teyzemin wuppertal’e gelişi özeldi.

teyzem tam 39 yıl önce dedemle  wuppertal’e gelmiş ve iki hafta kalmış. dedem o zamanlar araba ticareti yaparmış; türk işçilere tanınan araba alma hakkını bazı işçiler dedem gibi ticaret yapanlara satarlarmış; arabalar almanya’da satın alınır, bir şöför ve işçinin kendisi ile birlikte (çünkü hudutta gümrük kontrol edermiş arabanın kime ait olduğunu) almanya’dan türkiye’ye karayoluyla getirilirmiş. işte, 24 yaşındaki teyzem o sene şöför olarak bütün yol boyunca bir volkswagen’i sürmüş.
teyzem iki hafta kalmış olmasına rağmen  wuppertal’den çok fazla bir şey hatırlamıyor, en bariz anıları schwebebahn ile, yemeyi hiç sevmediği ama türkiye’de olmayıp almanya’da olan tavuk lokantalarıyla ve pastanelerdeki lezziz poyinçiklerle (krapfen’lerle). maalesef o zamandan kalan fotoğrafı da yok; olsaydı, o yerleri bulur, aynı açılardan tekrar fotoğraf çekerdik: “40 yıl önce 40 yıl sonra” niyetine..
teyzemin ziyareti ile ilgili olarak bana ilginç gelen; pina bausch’un wuppertal’deki daha ilk yıllarında bu kenti ziyaret etmiş birinin yaklaşık 40 yıl sonra, yaklaşık 40 yıl önce sahnelenmiş bir dans akşamının rekonstrüksiyonuna tanık olması.

….

kasım ayının sonunda izlediğim “1980 – ein stück von pina bausch” ve mechthild grossmann söyleşisi hakkındaki izlenimlerimi biraz demlendikten sonra, ileriki günlerde blogumda paylaşacağım..

bir yandan da; herkes bir yıldönüm kutlarken, bari ben de ekim 2014’de wuppertal’e gelişimin 10. yılını kutlayayım diye düşünmekteyim...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder