7 Eylül 2012 Cuma

özbekistan / yemekler..


özbek mantıları büyük büyük; ancak bir kaç lokmada mideye indirilebiliyor. içi kıyma ve soğanlı, üzerine de soğan kızartması konuyor. yoğurtsuz yeniyor.



taşkent'te milli taomlar (ulusal yemekler) adlı bir lokanta var, sirk binasının tam karşısında. ortam yemekhane gibi, sıra sıra masalar, floresan lambalar..
içerde kadınlar yan yana bir tezgaha dizilmişler ince ince kaşar peynir ve kurutulmuş at eti dilimliyorlar. sonra bunlar karıştırılıp "narin" adlı yemek oluyor. servis edilirken tabağa bir dilim at eti de konuyor, yanında et suyu veriliyor. suyu karışımın üzerine döküp ıslattıktan sonra yiyorsunuz.




  

 
özbekistan mutfağı et ağırlıklı. sebze diye bir şey yok. eti de tabii ki ızgara yapıyorlar. bütün lokantaların sokakta ızgaraları tütüyor. şaşlık en popüler et pişirme şekli.

kurt adlı bu küçük beyaz yuvarlaklar bizim tulum peynirinin tadına benzeyen ancak bayağı tuzlu olan bir peynirden yapılıyor. biranın yanında iyi gidiyor. özbek yerel biraları oldukça lezzetli.
özbek sarapları arasında en iyi olanları semerkand bağlarında yapılanları. [bu arada özbekçede bağ: bahçe anlamına geliyor. üzüm bağına ne diyorlar bilmiyorum] hiva şarapları bizim şirince şaraplarına benziyor, ev yapımı tadında. taşkent'inkiler orta karar.



özbek pilavına rusça plov, özbekçe deniyor. bütün lokantalarda en çok yenen, en çabuk biten yemek. sadece öğlenleri çıkıyor, akşam menülerinde yok. pirinç, havuç, nohut, kuru üzüm ve enfes baharatlardan yapılan müthiş lezzetli bir pilav, üzerine parça et yerleştiriliyor.
yukarıdaki fotoğraf taşkent'ten semerkand'a taksilerin kalktığı yerin yanındaki salaş bir bahçe lokantasında çekildi. pilav enfesti.

başka bir pilav çeşidi buhara'da yapılan vadi 'ı. içinde kuru üzüm yok, üzerine pişmiş parça sarmısaklar ve acı biber yerleştiriliyor.
hiva'nın 'ı ise türkiye'de pişen pilava çok benziyor; rengi beyaz, içinde nohut ve kuru üzüm yok, sadece havuç var. özbekistan'daki pilav çeşitleri arasında en lezzetsiz olanı. o yüzden fotoğrafı yok.



samsa da özbeklerin ulusal yemeklerinden biri. içi parça et ve soğanlı börek, bazen patateslisi de yapılıyor.
özbekistan'da en güzel samsa taşkent ile semerkand arasındaki bir şehirde, jizzax'ta (j: c olarak, x: h olarak okunuyor) yapılıyor. yukarıda fotoğrafları olan jizzax'ın şuhrat samsa'sı özbekistan'da yenen diğer samsalara benzemiyor. enfes lezzetli.

piti tandır eti, soğan, domates, biber ve sarmısakla yapılan bir çorba; tandır çorbası da deniyor. semerkand yöresinde meşhur.  
piti'yi geleneksel yeme şekli de ilginç: önce suyu bir kaseye boşaltılıp içiliyor, ardından etler çıkarılıp yeniyor. toprak kapta kalan sebzelere dokunulmuyor. ben gelenek dinlemeyip mükemmel pişmiş sebzeleri de mideye indirdim.

özbekistan'da amuderya nehrine kıyısı bulunan şehirlerde balık da yeniyor. hiva bunlardan biri.
ben kızılkum çölünü geçerken, yol üzerinde bir lokanta da yedim amuderya balıklarından: dolu tabakta sudak balığı, bitmiş tabakta yılanbaşı balığı vardı. ikisi de kızartma yapılmıştı ve yanında domatesli acı sosla servis yapıldı.

 taşkent pazarı

semerkand pazarı

ve tabii ki ekmekler. özbekistan'da ekmekler çok lezzetli.
her yörenin kendine has ekmeği var. taşkent ve semerkand'ınkiler dolu ve tıkız, buhara ve hiva'nınkiler daha ince, gözenekli [bizim pidelere benziyor].




yukarıdaki hiva'da ichan-kala (iç kale)'de ekmek yapan züheyla abla. tandır fırınından yeni çıkmış sıcacık ekmeğiyle o şekilde poz vermeyi kendisi istedi. çıtır çıtır ekmeğinin lezzeti enfesti, bir de yanında tereyağ veya özbeklerin enfes kaymağından olsaydı.
setin üzerinde duran tokmak gibi aletler ekmeğin üzerindeki desenleri yapmak için kullanılıyor; geniş tarafında demirden çubuklar var, hamura batırılınca şekil çıkıyor. [insan, her fırıncının damga gibi kendi özel deseni olsa gerek diye düşünüyor ama öyle değilmiş; hayal kırıklığı]


bütün yemeklerde mutlaka yeşil çay içilliyor. o etleri hazmetmek için de lazım zaten. [ben dokuz günde normalde iki ayda tüketeceğim et yedim. son günlerde gözüm et görmek, burnum kokusunu duymak istemedi.]

özbek geleneğinde hiç bir şekilde kahve diye bir şey yok. illa da kahve istiyorsan neskafe veriyorlar. dokuz gün türk kahvesiz zor geçti.

özbekistan'ın meyvaları da çok lezzetli, özellikle üzümlere bayıldım; az ve ince çekirdekli, müthiş aromalı.
incirleri ilginç; sarı renkli, az tatlı ve yassı; kabukları soyulmadan yeniyor.
kavun ve karpuzları lezzetli, sulu.

semerkand pazarı

hiva pazarı



8 yorum:

  1. danzon , neler yemişsin içmişsin böyle. En merak ettiğim tat özbek pilavı, görüntüler çok güzeldi, gitmiş gibiyiz sanki..

    YanıtlaSil
  2. benim de en çok sevdiğim yemek pilavdı. maalesef en çabuk biteni de :)

    YanıtlaSil
  3. İstanbul/Şişli de Harzemşah Sokak No:3 te Cafe AyRa var. Özbek mutağı mevcut, gitme imkanınız varsa kaçırmayın o halde...

    YanıtlaSil
  4. bilgilendirme için çok sağolun; ilk fırsatta gideceğim :)

    YanıtlaSil
  5. Ne güzel anlatmışsın... Gitmeden önce bunları öğrenmek iyi oldu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. faydalı olduğuma sevindim. iyi seyahatler :)

      Sil
  6. Deniz inci Akyüz28 Haziran 2019 04:33

    Kerem abi internette özbek yemeklerine göz gezdirirken sizin blogunuzla karşılaşmak şahane :) birkac ufak not da benden: özellikle et yemeklerinde tane kimyon kullanıyorlar örneğin özbek mantısı, pilavı, narin. Bana göre çok belirgin bir kimyon tadı var.Taskent bolgesinde evde yaptiklari ekmeklere tereyağı ekliyorlar, biraz bizim poğacaya benziyor. Kurt diye yediğiniz de yoğurdun tuzla kurutulmuşu. Aslında bizde de anadolunun bircok yoresinde kurut ya da keş peyniri olarak varmış. Kuruyemiş olarak tükettikleri kuru siyah üzümleri çok tatli ve çekirdeksiz bizdekinden farkli olarak. Ve hakikaten sebze yemiyorlar. Böreklerinin sebzeli çeşitleri var; karışık otlu, balkabaklı, ıspanaklı gibi. Bize göre cok farklı bir mutfak ve et tüketimi aşırı fazla ancak ben lezzetli buldum.
    Sevgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yorumların ve katkıların için teşekkürler inci :)

      Sil