2 Haziran 2010 Çarşamba

botero sergisine hacimsel katkı






bazen hayalkırıklığı yaşarsınız; resimlerini sadece basılı olarak dergi veya gazetelerde gördüğünüz bir ressamın tablolarıyla yüzyüze geldiğinizde örneğin.

pera müzesi'ndeki botero sergisi maalesef bende hayal kırıklığı yarattı; boyut olarak oldukça geniş yüzeyler üzerine kabaca ve rengarenk resmedilmiş geniş yüzeyli insanlar, aynı tabloların küçük ölçekli baskılarındaki yoğunluğu, sevimliliği, ironiyi yakalatamadı bana.

üç kata yayılan serginin, 4 ya 5'i dışında 2000'li yıllara ait olan yapıtlarından en çok, en alt kattaki latin amerika yaşamından ve halkından sahneleri konu alanlarını beğendim; diğer serilere nazaran hikayeleri daha etli-butlu/kanlı-canlı olan, karakterleri "yüzeyde" kalmayıp canlanan, boyutlanan işlerdi.

hacim deyince aklıma 2007'de berlin'de tesadüf ettiğim botero'nun açıkhava heykelleri geldi; altes museum ve barok dom ile çevrili kasvetli meydana, renksiz ama bol kıvrımlı hacimleriyle ne kadar yakıştıklarını hatırladım botero'nun kahramanlarının; ailecek neşeyle dakikalarca aralarında dolaştığımızı, bol bol "yaramazca" fotoğraf çektirdiğimizi... ne kadar keyif aldığımızı hatırladım boyut olarak devasa ancak ruh olarak müthiş insani -ve nedense alçakgönüllü- olan heykellerle berlin havasını paylaşmaktan...

öyle, "keşke taksim veya sultanahmet meydanında benzer bir açıkhava sergisi olsaydı" kendini/kentini/halkını bilmezliğinde bulunmayacağım, ama en azından pera müzesi'nin içine bir-iki tane botero insanı kondurulamaz mıydı diye düşünmeden edemiyorum...

1 yorum:

  1. Nihayetinde dün sergiyi gezebildim. Ben çok keyif aldım. Hiç heykel getirilmemiş olmasının eksikliği ise hissediliyordu. .

    İzmir’e gidenlere tavsiyem bir süredir, Grand Efes İzmir Oteli’nin önünde Botero’nun Atlı Adam heykeli tüm zarafeti ile duruyor. -Bu arada otelin yenilenmiş hali de muhteşem, içindeki yüzlerce sanat eseri de ayrı heyecan verici.-

    YanıtlaSil