9 Kasım 2009 Pazartesi

"eflatun koza"dan:

" Belki de hiçbir şey göründüğü kadar karmaşık değildi. Onu bozan, yol haritamızın orasını burasını boyayıp çizerek görünmez hale getiren bizlerdik. Elimize tutuşturulan bir hikaye vardı işte. Başı ve gelişme bölümü olan, sonu henüz yazılmamış bir hikaye. İstenen sadece o sonu bulmak ya da bulmuş gibi yapmaktı. Ama haritamızı yeterli bulmuyor, eklemeler, çıkarmalar yapıyor, kendimize uyduruyor, neticede karman çorman ediyor, ulaşmamız gereken sondan giderek uzaklaşıyorduk. Özünü kaybediyor, unutuyorduk. Hikaye kendini unutturmuyordu ama. Orada ilk haliyle, hep nasılsa öyle duruyordu. Sonunun yazılmasını bekleyerek. Eğer aklımız başımıza gelirse sil baştan yeniden onun o ilk halini aramaya başlıyorduk. Doğru olabilecek son cümleyi yazmak için..."
- cahide birgül
(everest yayınları)

1 yorum:

  1. Merhaba,
    bunun farkına varanların sayısını çoğaltmak her halde hepimize soluk aldıracak.

    YanıtlaSil