30 Ocak 2009 Cuma

dans derslerinde paylaşılan hayatlar

(fotoğraf: muammer yanmaz, "40 ayna" projesinden)

[yaşgünüm dolayısıyla kendime "myth"i hediye edince, aile efradını unutmak olmazdı. onlara da yaşgünüm akşamı "6 haftada 6 dans dersi" adlı oyunu hediye ettim. velhasıl, 7'den 70'e nevra serezli hayranı olan bizler (maalesef ailemizde ne 7 ne de 70'inde fert var) dün akşam cümbür cemaat profilo'nun yolunu tuttuk.]

tipik bir hikaye kurgusudur: farklı sosyal çevrelerden aykırı kişilikler beraber geçirdikleri mecburi zaman zarfında önce birbirlerini reddederler, sonra dost olurlar, birbirlerini değiştirirler, değişirler... örneğine amerikan sinemasında çok rastlanmıştır.
"6 haftada 6 dans dersi" benzer bir formülden gidiyor: genç bir gay dans öğretmeni ile 72 yaşında dul bir rahip eşinin dostluğu.
formül bildik ama kurgu ustaca! hikaye hoş sürprizler barındırıyor [bunlardan bazılarını yukardaki tek cümlelik özette söylemek zorunda kaldım, özür dilerim], seyircinin ilgi ve merakını ayakta tutan virajları iyi alıyor ve seyirciyi iki saat boyunca sıkmadan hem eğlendiriyor hem de düşündürüyor. tabii oyunun başarısında en büyük rol, birbirlerine enfes paslar atan ve o pasları karşılayan iki usta oyuncu: nevra serezli ve cihan ünal.

nevra serezli uzun zamandır tiyatro yapmıyordu, iyi ki geri döndü.
nedense ülkemizde oyuncular belli bir yaştan sonra sahneden çekilirler. gülriz sururi'yi, engin cezzar'ı, erol günaydın'ı en son ne zaman sahnede seyrettiniz? yıldız kenter ile genco erkal ise ender istisnalardır. yurtdışında ise judi dench, vanessa redgrave, peter o'toole gibi asırlık sanatçılar hala west end sahnelerinde boy gösterirler.
merak edip araştırdım; nevra serezli 1944 doğumluymuş. yani öyle yaşlı falan değil henüz, ama nedense son yıllarda tiyatrodan uzak kaldı. (gazetedeki haberde 6 senedir sahneye çıkmadığı yazıyordu. ben onu en son 1991'de "çılgın sonbahar"da seyrettiğimi hatırlıyorum)
dün akşam kondisyonu ve sesi yerindeydi. hele de bu oyunda ciddi bir şekilde dans ettiği ve kesilmediği de düşünülürse çok çok iyi durumda!
her şey bir yana, nevra serezli sahne aurası [böyle bir tabir yoksa da ben yaratmış oldum şimdi] olan eski toprak oyunculardandır ["eski toprak" benzetmem, nevra serezli'nin ilk sahneye çıkışının 1965 yılında olmasından, yani 44 senelik tecrübesinden dolayı]; hemen ilk dakikalarda rolüne inandırır seyirciyi ve alır götürür beraberinde...
umarım bundan sonra bizleri mahrum etmez kendisinden.

cihan ünal ise gecenin esas parlayan yıldızıydı bana göre.
onun gibi tiyatro geçmişinde ciddi veya komik ama mutlaka yakışıklı jön rolleri ve 4.murat, aktör kean gibi ihtişamlı karakterlerle tanınmış, özdeşleşmiş bir oyuncu için "hafif" eşcinsel dans öğretmeni rolü gerçek bir meydan okuma sayılır.
cihan ünal aşırıya, abartıya kaçmayan jestleriyle [ki gay rolü oynayan sanatçılar için en kolayı abartmaktır genellikle], dengeli, nüansları gözeten incelikli oyunuyla çok zor bir işin altından kalktı; gerçekten iyi, usta bir oyuncu olduğunu bir kere daha ispatladı.

oyunun başka bir ilginç tarafı ise; avant-garde, underground veya in-yer-face akımına dahil olan oyunları saymazsak, ortalama/sıradan tiyatro seyircisi belki de ilk defa içinde bu kadar derin çizilmiş, iç dünyası, ilişkileri anormal olmadan, karikatürleştirilmeden verilen eşcinsel bir karakterle karşılaştı. ve cihan ünal'ın usta oyunculuğu sayesinde o eşcinsel karakteri yadırgamadı, hatta onun dertlerine ortak oldu.

seyircinin oyunda ortak olmaya can attığı esas şey ise danslardı!
altı ay boyunca aldıkları dersler bir yana, belli ki iki oyuncunun da dansa doğal yeteneği varmış.
gerek cihan ünal gerekse -ama özellikle de- nevra serezli oyunun dans bölümlerinden aldıkları keyfi seyirciye de aktarmayı bildiler; hem de müthiş bir enerjiyle!
en azından şu kadarını söyliyim; benim ailemin orta yaşlı hanımları oyun çıkışı yerlerinde duramıyorlardı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder