23 Kasım 2008 Pazar

çemberde sıkışmış hayatlar

talimhane tiyatrosu'nun bu hafta boyuncaki konuğu ingiltere'den atc & young vic ortak yapımı the brothers size idi.
yönetmenliğini bijan sheibani'nin yaptığı oyunun en önemli özelliği peter brook'un sahneleme anlayışını kusursuzca sergiliyor olmasıydı: boş bir alan ve herşeyi yapabilen "çok yönlü" oyuncular.

oyunun başında yere tebeşirle bir daire çizildi, birer avuç kırmızı toz serpildi; oyunun alanı ve rengi belli oldu, oyun başladı. seyirciler, daire fikrini destekleyecek şekilde hemzemin olan oyun alanının dört bir yanına yerleştirilmişlerdi.
oyunda yerdeki çizgi ve kırmızı toz dışında başka bir dekor, hatta herhangi bir eşya veya aksesuar bile kullanılmadı. her şeyi oyuncular yoktan var ettiler, seyirciler zihinlerinde canlandırdılar.
bir tek ışık, yardımcı bir öğe olarak anlatılanlara hizmet etti, o da oldukça soyut bir düzeyde.

zaten the brothers size'ın en kaliteli tarafı, aslında hiç ilginç ve çarpıcı olmayan öyküsünü anlatış biçimiydi; belki özgün değildi ama başarılıydı (peter brook'un sahneleme anlayışı brechtyen ögelerle zenginleştirilerek sinemada bile kendine bir anlatım dili olarak yer bulmuştu. örneğin: dogville).
ancak bence oyunun en önemli özelliği, baş koyduğu tarza sonuna kadar sadık olmasıydı. bu bağlamda üç zenci erkek oyuncu çok başarılıydılar; hem karakterlerine can verdiler hem de metnin bütün replik dışı açıklamalarını ve olay efektlerini onlar yaparak bir tür yabancılaştırma etkisi yarattılar. ayrıca, oyunun hareket tiyatrosu sınırlarını zorlayan koreografisini de başarıyla gerçekleştirdiler.
bu üç oyuncuya bir müzisyen eşlik etti; canlı müzik ve efekt tasarımında onlara yardımcı oldu.


gözler şimdi, aralık ayında berlin-volksbühne durağından sonra talimhane'ye uğrayacak olan isveçli turne tiyatrosu riksteatern tarafından fatih akın'ın duvara karşı adlı filminden uyarlanan oyunda.
merak ve heyecanla bekliyoruz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder